7 Rengimiz ve Yaşam Enerjisi


chakra-body-overview-at-vickerey

Bu yazının tüketim önerisi: Meditation Music

 Yaklaşık 3 aydır amatör olarak yoga ile, 2 aydır da meditasyon ve bu işin felsefesiyle uğraşıyorum. Bakmayın bu konularda yeni olduğuma, amatör görünümde olsam da profesyonel bir ruhla yaklaşıyorum. Hem kendi başıma da değil, ablam ve arkadaşlarıyla bir grup oluşturduk ve topluca bir yoga hocasından her hafta bununla ilgili ders alıyoruz, ödevlerimiz oluyor onları uyguluyoruz. Baya ciddi yani anlayacağınız. Zaten hep ilgim olan ve eksikliğini hissettiğim bir konuda bilgimin artmasından dolayı çok büyük mutluluk duyuyorum. O yüzden burada ona da ufak bir köşe ayırmayı istedim. Kendime bununla ilgili şu defteri bile hazırladım, içine notlarımı alıyorum. İstedim ki öğrendiklerim havaya uçup gitmesin, hayat boyu uygulayacağım için de açıp danışacağım kendime ait bir kaynağım olsun. Çocuklar gibi şenim Yoga Defterimanlayacağınız. Buna uygun bir şey ararken de, overlok makinesi gibi ayağıma geldi, şu fotoğraftaki harika defteri buldum.

Hepimiz bir yerlerden duymuşuzdur vücudumuzdaki çakraları ya da bizi koruyan aurayı. Kimileri buna inanmaz tabi de, bu benim için yer çekimi kanunu gibi bir şey. Görülmemesi veya inanılmaması, o enerji kanallarının orada oldukları gerçeğini değiştirmiyor. Sadece hayatınızı her yönüyle etkileyen böylesine kadim bilgilerden kendinizi mahrum bırakmış oluyorsunuz o kadar.

Konuma dönecek olursam, bu 7 çakranın her biri farklı bir bölgemizde. Cinsel organdan başlayıp tepeye kadar çıkan, ve sizi tüm evrenin enerjisiyle birleştiren, onunla uyumlanmanızı sağlayan kanallar. Çakra kelime anlamı olarak dönen tekerlek anlamına geliyor ki zaten şekilleri de dönen tekerlek gibi. Sürekli dönüyorlar, bazen hızlanıyor bazen yavaşlıyorlar ama asla durmuyorlar, tabii eğer hayattaysanız. Öyle çakranın tıkanması gibi bir durum da kesinlikle söz konusu değil.

Her bir çakranın ayrı birer de rengi var. Bu renkler bunu temsil ediyor demiyorum, bu çakralar gerçekten şu yukarıdaki görseldeki renklerde enerji yayıyor.  Bir de kafaları karıştıran aura var. Aura ise ışık demek, bizi kötü enerjiden koruyan vücudumuzun etrafını saran bir ışık kalkanı. Her insanda mevcut bu da. Hatta bunu çıplak gözle görmesi de çok kolay, sadece ufak bir yöntemi var o kadar. Bu kalkan kimisinde kalın kimisinde ince. Çakraları düzenli çalışan, meditasyon yapan insanlarda bu kalkan kalınlaşmaya başlıyor. Hatta son teknolojiyle birlikte, bu kalkanı görüntüleyecek bir fotoğrafçılık gelişmiş, o da kirlian fotoğrafçılık. Bir nevi termal kamera gibi olduğunu sanıyorum. Bu makineyle çekilen fotoğrafta aurayı görebiliyorsunuz. Çakralar ve yerleriyle ilgili detaylı bilgiyi sonraki yazımda vermek istiyorum, şimdilik sadece meraklar uyansın ve ön bilgiler oluşsun diye bu kadarcık yazıyorum. Zaten buradan geçmek istediğim başka bir nokta var.

Yoga ve meditasyonla ilgilenmeye başladığımdan beri kendimde gözlemlediğim çok önemli bir değişim var. Hayatımda elle tutulur anlamda hiçbir şey değişmemiş gibi duruyor ama aslında çok şey değişti. Bunu kelimelerle anlatmam pek mümkün değil farkındayım, çünkü bu benim içimde hissettiğim ve beni tamamen sarmalayan bir enerjinin; yaşam enerjisinin değişimi. Çoğu sabah uyandığımda artık çok mutlu uyanıyorum. Bugüne kadar zorunluluktan yaptığım ne varsa artık elimi sürmüyorum ya da aynı şekilde bana yorgunluk verdiği halde sürdürdüğüm ne kadar ilişkim varsa bunu  korumak için uğraşmıyorum. Ya da tam tersi, birisini özlediysem veya ona onu sevdiğimi söylemek istiyorsam hiç vakit kaybetmiyorum bunu paylaşmak için. Bu şekilde gerçek anlamda da bir yükten da kurtulduğumu hissediyorum. Artık direnmiyorum bünyemin istediği veya istemediği şeylere. Hayatın içinden suyun akışı gibi akıp geçtiğimi hissediyorum.

Çoğu zaman içimde durduralamayan bir su kaynağı gibi dışarı çıkmayı bekleyen, adsız ve vücutsuz o enerjinin varlığını hissediyorum. Bir sevgi topu sanki, her yere dağılıp sıçramaya uğraşıyormuş gibi. Gözlerimi kapattığımda da doğayla ve evrenle bir olduğumu hayal ediyorum. Sadece hayal etmek değil, bunu tüm bedenimle hissediyorum aynı zamanda. Bir okyanusun tamamı olup dünyanın her yanına yayıldığımı ya da güneşin ışıklarıyla doğduğum her yere nüfuz ettiğimi hissediyorum. Onun bir parçası olduğum için de doğaya olan saygım ve hayranlığım kat be kat artıyor. Doğanın her bir parçası beni öyle büyülüyor ki, ondan gelmiş olduğum bilinci bile sanki enerjimin artmasını sağlıyor.

Size maddi getiriler sayamam hiçbir şekilde. Zaten bunun hesabına girecekseniz eğer, bana sorarsanız yoga ve meditasyon yapacak bilince sahip değilsiniz demektir. Şu ana kadar yaşadığım değişimlerin hepsi benim kendi içimde, daha soyut şeyler. Ama bu bir bilinç artışı olduğu için, bunun bir süre sonra hayatımın her alanında gözlemlenebilir bir şekilde vücut bulacağına inanıyorum. Çünkü söyleyebileceğim tek şey; kendimi tam anlamıyla özgür, tam ve bütün hissettiğim. 

energy vortex